Star Wars The Last Jedi Spoiler İnceleme

Merhabalar. Uzun bir aradan sonra yeniden sizlerle olmak heyecan verici. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde çok beklediğimiz Star Wars serisinin 8. filmi The Last Jedi çıktı. Eh, elbette ben de gidip izledim. Film hakkında anlatılacak, üzerinde konuşulacak çok şey var. Bu yüzden hadi, biraz filmi eksileri ve artıları üzerinden değerlendirelim.

Star Wars Episode VIII The Last Jedi Türkiye'de 13 Aralık 2017 tarihinde seyirciyle buluştu. Geçtiğimiz haftanın çarşamba gününe denk gelen Star Wars efsanesinin yeni halkası bu film kimi hayranları üzdü, kimilerini ise sevindirdi. Bugün burada filmin artı ve eksilerini başlıklar halinde inceleyeceğiz ve sonradan da konuyu toparlayıp notumuzu vereceğiz. Artıları ile başlayalım:

ARTILARI:

-Luke Skywalker'ın Karakteri:

Luke Skywalker bana kalırsa bu filmin başlı başına en güzel yanlarından biriydi. Elbette çok saçma sapan davrandığı kısımlar vardı, ancak genel anlamda Mark Hamill, Luke rolünü çok başarılı bir şekilde sergilemiş. Luke bildiğimiz halden çok farklılaşmış. Kylo Ren'in doğmasına ve koca bir tapınaktaki Padawanların ölmesine sebep olmuş, kendini çok uzaklara bir adaya, kedni değimiyle "galakside bulunması en zor" yere kapatmış. Luke buraya geliş sebebini de "buraya ölmeye geldim" diyerek açıklyor. Çünkü galaksinin yıkıma sürüklenmesinin ve dengenin bozulmasının bir numaralı sebebi. Bu açıdan düşündüğümüzde Luke'un artık eskisinden daha korkak, daha tereddütlü, daha umutsuz olması anlam kazanıyor. Zaten filmin ilerleyen kısımlarında bildiğimiz Luke geri dönüyor ve kendini umudun yeniden doğması için Twin Suns of Tattoonie sahnesine yapılan mükemmel bir gönderme ile feda ediyor. Bu sahneden önce Leia ile karşılaşmaları ise kesinlikle göz dolduran ve maziyi hatırlatan çok çok güzel bir sahne. Luke'un elini yavaşça uzatıp Leia'nın eline Millenium Falcon'daki süs zarları bırakması bambaşka bir şeydi. Ondan sonra ise Kylo Ren ile yaptıkları inanılmaz düello var ki şimdiden favori Star Wars düellolarımdan biri oldu. Genel anlamda Luke filmin en güzel kısımlarındandı. Tabii bunu söylerken aptal ışın kılıcını attığı sahneyi göz ardı ediyorum. Ondan da yeri gelince bahsedeceğim.

-Bazı Sahneler:

Filmde belli başlı sahneler vardı ki bunlar hem atmosferi çok ileri bir noktaya taşıyordu hem de izleyiciyi duygulandırıyordu, heyecanlandırıyordu veya güldürüyordu. Filmde elbette nostalji olarakkonulmuş mükemmel detaylar var ama onlardan farklı bir başlıkta bahsedeceğim. Film daha ilk dakikalardan Direniş donanmasının zırhlı gemiyi düşürmeye çalışırken gösterdiği çaba ve fedakarlık ile beni benden aldı. Evet bu fedakarlık konusu yıllardır tekrar tekrar gösteriliyor ama bu filmde çok güzel işlenmiş bu konu. Bomba bırakılırken Resistance askerinin madalyonuna sarılması ve o şekilde ölmesi, kendini feda etmesi çok dramatikti. Bunun yanında uzay savaşı kesinlikle çok harikaydı. Atmosfer olarak kesinlikle etkileyiciydiler. Yine çok beğendiğim sahnelerden biri Kylo Ren ve Rey'im sırt sırta dövüştüğü sahne. Ayrıca yine Kylo Ren'in annesini öldüremeyişi de dramatikti. Bunun yanında Rey'in Kylo ile Force aracılığı ile iletişim kurması çok güzeldi. Bir diğer güzel Kylo Ren sahnesi ise Leia'nın yerde bıraktığı gerçek olmayan Han'ın zarlarını yerden alışı ancak arından zarların Luke gibi yok olması. O sahne sanki artık babasından ona hiçbir şey kalmadığını vurguluyordu ve çok dramatikti bana kalırsa. Bir önceki başlıkta Luke ve Leia karşılaşmasından ve Kylo ile olan düellosunu yazdığım için bir daha yazmıyorum. Ancak filmde en beğendiğim ve koltuktan fırlayacak gibi olduğum sahne kesinlikle Yoda'nın sahnesiydi. Mükemmel bir sahne olmuş. O sahneler boyunca Anakin'i gelmeyeceğini bile bile bekledim.

-Hikaye:

Hikaye ve senaryo olarak Episode 8, 7'nin yapamadığını yapıyor ve bize yeni şeyler sunuyor. Aslında tam olarak özgün diyemeyiz çünkü filmin bazı kısımları Episode 5'ten bazı kısımları ise 6'dan alınmış gibiydi. Ama bunu yaparken amaçlarının eski şeyleri yeniden önümüze sunmak olmadığı belliydi. En nihayetinde TLJ en özgün hikayeye sahip SW filmi olamasa da bu konuda TFA'nın çok önünde.

-Atmosfer:

Filmin en başarılı olduğu yerlerden biri de ruhu ve atmosferiydi. Kesinlikle kendine bağlayan ve koparmayan, sıkmayan bir filmdi. Ayrıca Star Wars izlediğimizi de hissettiriyordu.

-Bonus: Bazı Küçük Nostaljik Detaylar:

Film oldukça güzel küçük nostaljik ögeler ve detaylar barındırıyordu. Şuan hepsi aklımda olmasa da R2D2'nun Luke'u ikna etmek için Leia'nın Episode 4'teki yardım çağırısını kullanması veya Twin Suns of Tattoonie sahnesinin yine o sahnedeki müzikle beraber filme aktarılmış olması ve o sahne esnasında Luke'un güçle bir olması çok güzel bir detaydı.

EKSİLER:

-Rey'in Karakteri:

Başta artıları yazarken Luke'un karakterini direk artı olarak nasıl aldıysam burda da direk Rey'i alıyorum çünkü bu karakter bütün olarak bir eksi. Önceki filmde en çok eleştirilen noktalardan biri de Rey'di. Çok basit bir karakter olan ve Kylo'nun yanında çok sönük kalan Rey hala çok sönük. Kesinlikle derin bir karakter değil. Kimse onu açıklamaya çalışmıyor ayrıca. Rey sadece Rey. Yani bu Rey sadece kadınlar da güçlü denmek için konulmuş bir karakter demek çünkü Rey ne doğru düzgün bir arka plana sahip ne adam gibi bir geçmişe. Neden bu kadar güçlü olduğu hakkında hiçbir fikrimiz de yok ayrıca. Bize söylenen tek şey ailesinin onu içki için satması. Evet bu kadar. Neden bu kadar güçlü olduğuna dair herhangi bir açıklama yok geçmişi için düzgün bir şey yok. Bunlar Rey'i çok sığ bir karakter haline getiren şeyler. Bu kadar derin bir evrende bu kadar sığ bir karakter başrol olmamalıydı. Şüphesiz filmin en kötü detaylarından biri yine Rey.

-Açıklayıcılık:

Film kesinlikle açıklayıcı değil. Bu en çok kızdığım nokta belki de. Bir şeyler açıklamak yerine sanki biz her şeyi biliyormuşuz gibi davranıyor. En uzun Star Wars filmi olmasına rağmen önceki filme dair tek açıklama yetersiz Luke'un kaçış sebebi açıklaması. Onun dışında ne Snoke ne Ren Şövalyeleri açıklanmıyor.

-Kurgu, Kylo Ren'in Karakter Gelişimi:

Bu filmin hatalarından biri de kurgudaki mantık eksiklikleri ve bazı karakterlerin gereksiz harcanması. Film boyunca çok olmasa da belli başlı mantık hataları vardı. Bunlardan biri Snoke'un Rey'in Luke'un yanında olduğunu bilmesine ve Rey'in yerini saptayabilmesine rağmen Luke'u bulamamasıydı. Bir diğeri de Kylo ve Rey'in arasındaki bağlantıyı kuranın Snoke olmasına rağmen o öldükten sonra da aralarındaki bağlantının kopmamasıydı. Bahis açılmışken Snoke'un ölümü herhalde SW'nin en saçma ölümlerinden biriydi. Bu kadar güçlü birinin böyle ölmesi haksızlık. Üstelik hakkında henüz hiçbir şey bilmiyorduk. Kylo Ren ise, aslında bu filmin cidden en iyi yanlarından biriydi. Ama karakter hala Episode 7'deki gibi. Herhangi bir gelişme yok.

-Bonus: Superman Leia:

Filmin en komik ve anlamsız sahnesiydi belki de. Sinirlerimi bozduğu için belirtmek istedim. Leia'nın bir anda uzay boşluğunda uçması inanılmaz komikti ki dramatik bir sahnenin komik olması çok kötü bir durum.

Genel olarak film hakkındaki görüşlerim bu şekilde. Elbette bunlar benim kişisel görüşlerim. Siz tamamen farklı düşünebilirisiniz. Kesinlikle en başarılı SW olmasa da tüm hatalarına rağmen çok güzel bir filmdi.

Benim Notum: 8,1